“Olası çatışmalara her an hazır olma kaygısı düşman birimlerini zayıflatacaktır. Düşman sayıca bizden üstünken bile düşmanı bizimle savaşmaktan caydırabiliriz. Bu da onların planlarını bilmekten geçer.” Sun Tzu.
Antik çağlardan günümüze kadar bir çok kez kullanılmış ve hala kullanılmakta olan gerilla savaşı; genel olarak düşman kuvvetlerinin sayıca üstün olduğu durumlarda, sürekli olarak sürpriz saldılar düzenleyerek düşmanın manevra kabiliyetini ve saldırı gücünü sabote etme amaçlı kullanılan bir savaş taktiğidir. Genelde sivil halktan oluşan ve askeri eğitim almamış insanların iç savaşlarda kullandığı bir taktiktir. Ama savaş tarihinde bir çok kez ordularında bu taktiği kullandığı görülmüştür.
Gerilla Savaşı ilk olarak meşhur komutan ve filozof olan Sun Tzu’nun “Savaş Sanatı” isimli kitabında geçer. Kitapta İmparator Huang ve Myan halkının(Çin) arasındaki çatışmayı gerilla taktiğinden bahsederek anlatır. Sadece Çin halklarına özel olmayan bu taktik tarihin eski zamanlarında göçebe(Gotlar, İskitler, Vandallar), Kelt, Germen ve Afrika halkları tarafından halihazırda düzenli ordusu olan Persler ve Roma İmparatorluğu’na karşı olarak da defalarca kullanılmıştır. Bu taktiğin kullanıldığı en önemli antik savaşlardan biri de Varus Savaşı’dır.
Roma İmparatorluğu ve Germen kabileleri arasında geçen bu savaşta, Roma lejyonları Germen askerlerinin izini sürerken kendilerini Teutoburg Ormanı’nda bulurlar. Ormanın derinliklerine girdikleri anda her taraftan saldıran Germen askerleri, Roma ordusunu mağlup eder.
Ortaçağ döneminde kullanılan gerilla taktiklerinden bir kısmı Avrupa’ya doğru hızla yayılan Moğol İmparatorluğu’na karşı yapılırken bir kısmı da yine aynı şekilde Balkanlardan hızla Avrupa’ya doğru ilerleyen Osmanlılara yapılmıştır. Bu gerilla savaşlarından en başarılı olanlardan biri George Kastrioti Skanderbeg(Arnavut İskender Bey) tarafından Osmanlı’ya karşı yapılmıştır.
18. yüzyıla geldiğimizde ise yavaş yavaş kolonizasyon süreci tamamlanan ve Avrupalı devletlerin idaresi altına girmeye başlayan Amerika Kıtası’nda da özellikle yerliler tarafından gerilla taktikleri kullanıldığı görülür. Çeşitli Amerikalı yerli kabileler tarafından kullanılan gerilla taktiklerini sonrasında İngiltere’ye bağlı 13 Koloniler olarak geçen Amerika vatandaşları, hem Fransızlara karşı hem de bağımsızlık savaşında İngiltere’ye karşı kullanılmıştır.
Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nda daha demin de bahsettiğim gibi gerilla savaş taktikleri kullanılmıştır. George Washington bu taktikleri Bağımsızlık Savaşı’nda kullanan ilk generaldir. Forage(Yem) Savaşı’nda düzenli İngiliz kuvvetlerine karşı ufak milis kuvvetlerini göndermiş, bu milis kuvvetler de yağma ve vur-kaç taktikleriyle İngilizlere büyük zaiyat verdirmiştir. George Washington dışında birçok Amerikan general de bu taktikleri uygulamış ve çoğunda başarılı olmuşlardır.
Gerilla savaşının çok önemli bir yere sahip olduğu savaşlardan biri de Napolyon Savaşlarıdır. Avrupa pek çok bölgesinde gerçekleşen Napolyon Savaşları, özellikle İberya Yarımadası (İspanya ve Portekiz) ve Rusya’da çok etkili olmuştur.
Hızla Rusya’nın kalbine ve başkentine doğru ilerleyen Napolyon'u Ruslar ne yaparsa yapsın durduramıyordu. Bunun üzerine Rus general Kuzutov farklı bir taktik izlemeye karar verdi. Napolyon ilerlemesine izin vererek onu Rusya içlerine doğru çekti, aynı zamanda kendi ordusunu da çekti. Yavaş yavaş meşhur “Rusya Kışı” gelirken Fransız ordusu erzak sıkıntısı çekerek Moskova’ya ilerliyordu. Bunu fırsat bilen Kuzutov Moskova'daki ve civarındaki bütün erzakları ve su kaynaklarını yok etti. Böylece kaynak sıkıntısı çeken Napolyon’u geri çekilmeye zorladı.
“Nereye gidersek gidelim ortadan kayboldular, ne zaman gitsek geldiler - her yerdeydiler ve hiçbir yerdeydiler, saldırıya uğrayabilecek somut bir merkezleri yoktu.” Yarımada Savaşı'nda Fransa ordusunda, gerillalara karşı savaşan Prusyalı subay.
Napolyon Savaşlarının İberya Yarımadasında olan savaşları "Yarımada Savaşı" olarak geçer. Yarımada Savaşları gerilla adının doğduğu ve şu zamana kadar taktiktiğin en etkili şekilde kullandılığı yerlerden biridir. Napolyon hızla İspanyol ve Portekiz ordularını mağlup edince, İberya halkının kendilerini ve bölgelerini korumaktan başka çaresi kalmaz. Yerel gerilla kuvvetleri işgale gelen yüzbinlerce Fransız askerini bu savaşta yok eder.
1. Dünya Savaşı'nda ise gerilla savaşının başarılı örneklerini Alman Doğu Afrika topraklarında görüyoruz. Alman komutan Paul Emil von Lettow-Vorbeck namıdiğer "Afrika Aslanı", kendisinden sayıca kat kat üstün İngilizlere karşı savaştı. Almanya ile lojistik bağlantısı kopsa bile emri altındaki birkaç Alman askeri ve yerli askerlerle beraber, İngilizleri bir çok kez yendi ve ateşkes imzalanana kadar Afrika’da savaşmaya devam etti.
2. Dünya savaşında ise gerilla taktikleri çoğunlukla Alman işgali altında bulunan ülkelerin direniş hareketleri adı altında gerçekleşir. Danimarka, Belçika, Norveç, Fransa, Çekoslovakya, Yugoslavya, Sovyetler Birliği, İtalya, Arnavutluk ve Yunanistan gibi bir çok ülkenin direniş hareketi adı altında birçok irili ufaklı gerilla savaşı bulunsa da özellikle Doğu ve Balkan cephelerindeki partizan ve gerilla hareketleri başarıya ulaşmış ve Almanları büyük ölçüde yıpratmıştır.
Soğuk Savaş dönemi ise gerilla taktiklerinin en başarılı kullanıldığı savaşları içerir. Özellikle Vietnam Savaşı bu taktiklerin en etkili olduğu öyle ki hiç yenilgi almamış dünya gücü Amerika’nın kaybetmesine sebep olmuştur.
İç savaş olarak başlayan Vietnam Savaşı sonrasında Sovyetler, Çin ve Amerika'nın dahil olmasıyla uluslararası bir savaşa dönüşmüştür. Güney Vietnam ve Amerika'ya karşı savaşan Kuzey Vietnam, ilk olarak işçi sınıfını silahlandırarak savaşsa da daha sonra eli silah tutan kim varsa orduya aldı. Üstün savaş teknolojisine sahip Amerikalılara karşı ormanların içinde gerilla taktikleri kullanarak savaştılar. Toprağın altına kurdukları çok karışık ama etkili tüneller sayesinde; barınma, saklanma, lojistik ağı kurma ve en önemli sürpriz saldırı yapma imkanı buldular. Kullandıkları bu gerilla taktikleri sayesinde savaşı kazandılar.
Kuzey Vietnam'ın kullandığı yer altı tünelleri.
Bu yazımızda antik çağlardan günümüze gerilla savaşını ve kullanılan bazı savaşları inceledik. Her ne kadar ilkel ve düzenli olmasa da bir çok yerde başarılı olduğunu gözlemledik. Bu da demek oluyor ki savaşların kaderi her zaman sayı üstünlüğü ve teknolojiyle değil, strateji ve savaşan askere bağlı olabiliyor. Bu haftalık yazımız bu kadar, bir sonraki yazımızda görüşmek üzere…
Comentarios