O bir efsane, o bir şaheser, o piyade tüfeklerinin kralı. Çoğu okuyucu hangi ateşli silahtan bahsettiğimi anlamıştır. Fakat kaçıranlar için hemen tanıtayım. Bu yazıdaki misafirimiz AK-47. Her zaman olduğu gibi ilk önce biraz tarihinden bahsedip sonrasında neden bu denli popüler ve piyade tüfeklerinin zirvesi olduğunu anlatacağım.
7.62 mm piyade tüfeği olan AK-47 Mihail Kalashnikov tarafından tasarlanmış olup İjmaş tarafından üretilmeye başlandı ve 1949'da Sovyet Silahlı Kuvvetleri'nin hizmetine girdi. Aslında AK-47’nin tasarlanışı yakın bir süreçte olduğu için tarihi açıdan da küçük bir hikayesi var. Tüfeğin mucidi Mihail Kalashnikov, 1938 yılında Sovyet Ordusu’na katılır ve zırhlı araç tamircisi olarak çalışmaya başlar. Savaş sırasında ağır yaralanır ve 6 ay hastanede kalır. Hastanede kalırken de cepheden gelen yaralı askerlerin, ordunun kullandığı piyade tüfekleri ile ilgili serzenişlerini dinler. Hastaneden çıkar çıkmaz ordu için bir piyade tüfeği yapmak üzere çalışmaya başlar. İlk geliştirdiği piyade tüfekleri ordu tarafından denenmez ancak çabaları takdir edilir. Daha sonra, Alman Ordusu’nun
savaşın sonlarına doğru kullandığı STG-44 piyade tüfeği üzerinden yeni bir model geliştirmeye başlar ve AK-46 ortaya çıkar. AK-46, STG-44’ün daha geliştirilmiş ve sorunları giderilmiş bir versiyonudur. AK-46 başlarda, Sovyet Ordusu tarafından pek beğenilmemiştir. Ancak silah test edildikten ve bütün testlerden başarıyla çıktıktan sonra, Sovyet Ordusu için ideal bir ürün olduğu görülmüştür. 1947 yılında da daha geliştirilmiş modeli olan AK-47 ortaya çıkmış ve Sovyet Ordusu tarafından kullanılmaya başlanmıştır. 1949 yılında AK-47, Sovyet Ordusu’nun standart silahı seçilmiş ve ordudaki askerlere dağıtılmaya başlanmıştır. Daha sonrasında 1950 ve1960’larda paraşütçü ya da komandolar için geliştirilen AKS-47(sabit olan dipçik oynar hale gelmiştir.) popüler olmuştur, ama ben bu yazıda tüm versiyonları AK-47 başlığı altında değerlendirdim çünkü hepsi aynı mantık ve amaca hizmet etmekte.
Peki nedir bu silahı popüler kılan? Lisanslı 100 milyon tahminlere göre 200 milyon AK-47 kullanılmasının nedeni nedir? Aslında cevap hikâyede gizli. Tüfeğin mucidi Mihail Kalashnikov ağır yara aldıktan sonra hastanede duyduğu bir nevi kullanıcı şikayetleri en büyük yol göstericisi oluyor. Peki ne bu özellikler? Aslında tahmin yürütmek zor değil özellikle de gelen kullanıcı şikayetlerinin II. Dünya Savaşı’ndan olduğunu düşünürsek. Öncelikle savaş farklı coğrafyalarda gerçekleştiği için yağmura suya çamura her türlü koşula dayanıklı olması lazım. İkinci olarak ise savaşlar maliyetli birer fiziksel aktivite olduğu için maliyetinin az olması ve kolay üretilebilmesi gerekiyor. Üçüncü olarak yine savaşlar merkezden uzak olduğu için bakımı, tamiri ve sök tak işlemleri kolay olmalı ki savaş süresince bir sıkıntı olduğunda kullanıcı tarafından sorun tespit edilip hemen giderilmeli. Kısacası basit bir sistem olmalı ki kullanıcı kendi bakım ve onarımını kendi yapabilmeli. Dördüncüsü ve ateşli silahlarda genel olarak beklenen özellik tahribat gücü. İşte bu özellikler AK-47’yi bu kadar popüler ve hala günümüzde kullanılır hale getirdi. Aynı zamanda yukarıda bahsettiğim ilk 3 kural en azından benim için savunma sanayisinde temel alınabilecek düşünce modelleri olabilir.
Bu yazıyı Vietnam Savaşı’ndan bahsetmeden bitirmek beni yeterince üzüyor ama oda artık başka yazılara diğer ateşli silahlar yazılarında görüşmek üzere.
Comments